29 Aralık 2009 Salı

Soysuz Kızıl Şerefine

Öldüğümde şarabına kat küllerimi

dedi en müstehcen notaların birinde.
Rimellerinden aktı soyulmuş alakargalar.
Ve şahibeli memelerinden kalma ıslaklığı,
Bulut kavislerindeydi artık.

Abandı kirpiklerime var gücüyle
Çocuk cesedini taşıdı en güzel doğduğu yere.

İçi geçmiş dumanlarda,
Melekle flörtümü kamçıladı kadehe.
İç dedi şarabı.
Soluk benizindeki çığlıklara ithafen,
Semerkantlar gerildi
Gökten damlayan kil adamların altına.

Emsalsizdi,
Gecelemeye çalışan ayın parmak izi.
Onun ise,
Boğumlanmış erotikliğinde
Açık kalmış gözleri.

Tahrikten bitap,
Tahrikten yoksun zıvanamın parıltısı.

Mutsuz kış dalları üzerinde,
Kılıç kuşanmış geyşanın evcilliği
Söylerse o söyler
Nereye gömüldüğünü.


mert

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder