21 Eylül 2009 Pazartesi

Bir Parça Tütün

Bir parça tütünle oynamıştım küçükken
Ayıplamıştı o zamanın dükü
Ama güzeldi dükün saksafon sesi
İçinde çiçekler vardı
Onlarca çiçek.

Sonra bir de sen vardın
İçinde tonlarca çiçek
Sağır tuşlar şahidimdir,
Kısa süreli de olsa
Besledim o kendini beğenmiş kuşları
Ve yine onlar şahittir
Ellerimin kalçandaki yankısına.

Tek renkti bu sefer ağzındaki ruj
Ayın lekelerinden akmaya hazır.
Bacak bacak üstüne atmış bir sen
Kırmızı gökyüzüne doğru
Acemice.
Bacakların ve sen
Bacakların mahşer
Sevişmek lazım sabahları.


mert

Bir Saksağanın Hüznü

Ne zaman öpmeye kalkışsam,
Köpüklenmiş dudaklarındaki sömürün
Ve mavinin tiz akışı bir oldu.
Dolu yağıyordu da hep
Avazına hakim olamıyordu sanki.

Debisi yüksekti saçları
Sırtüstü yatmaya alışan kızın.
Kızın işaret parmağı
Hep doğuyu gösterir gibi, çöl gibi.

Ve bir güvercin daha kanıksadı yerini
Sıcak ve bir kaç koyu renk koltuk altında
Tanrı ise randevusuna geç kalmış kadar cilveli gözüktü uzaktan.

Öldüğünde göçebeler gibi taşarak
Olanları üç kilometre öteden papatyalar duydu.
Menekşeler eksik kalır mı?
Belki.


mert