24 Aralık 2008 Çarşamba

Boz Ayı

-Abi çok iyiydi ya!
-Di mi?

O 'di mi' hiç bir zaman bir soru cümlesi olmadı, her zaman onaylamak anlamında kullanıldı, kullandım . İstiklal. Soğuk bir hava. Soğuk boynumdan içeri girerken yanıma almadığım atkım ve eldivenlerim geliyor aklıma. Hüzünleniyorum, üşüyorum. Birbirimizle hiç alakamız yok yürürken. Her zaman sağımda oluşunu yeğlemişimdir o da onun solumda oluşumu. Neden bilmiyoruz, umursamıyoruz. Kar havası. Pek insan yok, kız yok. Sıkılıyoruz bir süre sonra. Girip girmediğimi hatırlamadığım kilisenin önünden geçiyoruz. 'Girelim mi?' diye soruyorum.

-Birazdan ayin varmış.
-Tamam girelim.

Çok cezbedici bir yer. Mimari oldukça etkileyici, kıskanıyorum. Kapıdan içeri...Sıcak. Bakınıyorum. İsa Meryem. Gerçek olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyeceğiz. Mum yakanlar, heykeller, ibadet eden insanlar. Çok ciddi geliyor ortam. Bir an gülümsüyorum ya da sırıtıyorum. O'na bakıyorum kapıya doğru gidiyor.

-Nereye? Ayin başlicak.
-Dayanamıyorum buraya

Hak veriyorum. Tam karşıdaki çarmıh ve İsa bütünleşmesi pek güzel durmuyor.
Çıkıyoruz, yürümeye devam ediyoruz, nereye gittiğimizi ikimiz de biliyoruz. Tanrı, yuvasında bana verdiği ısıyı geri alıyor. İçimde bir şeylerin eksik olduğunu biliyor. Yine başlıyorum üşümeye.
Gittiğimizi bildiğimiz yere varıyoruz. Özlemişiz. Her zamankinden tenha.Oturuyoruz. 2 Çay. Hep dilimi yakmıştır kahrolasıca. İçmeyi bilmem ama bol şekerlisi iyidir. Kimse yok. Konuşmuyoruz. Evimin uzak olduğu aklıma geliyor. Tam o anda 'Şurdaki evi alıcam.' diyor. 'Süper olur.' diyorum. Çayımdan bi yudum alıyorum. Dilim yanıyor.

-Kalkalım.
-Peki.

Çay biraz da olsa tanrının aldığı ısıyı geri kazandırmıştı bana. 'Otobüse kadar idare eder.'diye düşünüyorum. Oyuncak ayımmış gibi sarılmamı istiyor. Bıraktım 6 ay önce ayımı diyorum ama sarılıyorum. Ellerim cebimde otobüse biniyorum.



mert

1 yorum:

  1. okuduktan sonra 2dk boyunca ekrana boşboş bakmamı sağlayan yazı:) perfect!

    YanıtlaSil